7 Nisan 2009 Salı

biriüçarada






üçübiraradayı pipetle içtiğim günü hatırlamazsın tabi,sen daha yoktun o zaman.dilim nasıl yanmıştı,uzunca bi süre epidel hücrelerim tat algılamada çaresiz kalmıştı.öyle küçük falan da değildim,bi yaş daha küçüktüm,hepsi bu. ağzım yüzüm şiş gezdim biraz.amacımın ne olduğunu sakın sorma blogcuğum,biliyorum dersem yalan söylemiş olurum.amaçsız,sıcacık üçübiraradayı pipetle içiverdim.uslandım mı,tabii ki de hayır.bayılıyorum kaynar üçübiraradayı pipetle içmeye.sana başka bi hikaye anlatayım.

köşegen karın ağrılarım oluşuverdi.sonra anlamadığım şekilde salgısal yollardan somutlaşarak vücudumu terkediverdi.belki de vücudumu terkedenlere karşı 'bu sefer gitti köşegen'vari bi tutum geliştirmiş olabilirim,bu konuda kendimle iddalaşmayacağım.zaman zaman bourne'e karşı garip şeyler hissediyorum ama.kıskançlık demeye dilim varmıyo.gıpta deyip masumlaştırabilirim tabi.hissizsen hississin.karıştıran ve kendinle dövüştüren neyin var neyin yok terketmiş,gitmiş.kıskançlık yapıcak değilim.başka bi hikaye daha anlatayım.

şifa niyetine yaklaşık bir saat yağmur altında ıslandım dün.papyon otobüs gelmedi.ikincisini kaçırdım.delik gök, içinde nesi var nesi yok üstüme boşalttı.yağmurluğum,tişörtüm,tişörtümün içine giydiğim tişörtüm ıslandık öylece.yürürken pantolonumdan şlap şlap sesler geldi.saçlarım ben yürüdükçe fıskiye misali sular damlattı.sanki yağmur yelek oldu,kendini üstüme giydirdi.çantam morluktan çıktı,siyaha yakın bişeyler oldu.içindeki defterim,kitabım,boş sigara kutularım,dolu sigara kutularımın içindeki sigaralarım,günü geçmiş gazetelerim,ambalaj kağıtlarım,fotokopilerim suyla bütünleştiler.hep beraber su olduk.o an yine bükücü olmayı istedim.rüzgar maşallah beni çantamla bi bütünmüşüm gibi algılayıp,aynı bütünsellikte morarttı bizi.ve ben ilk defa burdaki eve gelmeyi bu kadar çok istedim.başka bi hikaye anlatayım.

alkım beni korkuttu.hollandaya geçtiğini tamamen unutmuşum.kaldığı şehir l.. içeriğindeki tarihi eserleri (şehrin% çok yüksek bi oranı tarihi eserden oluşuyo) tarihe armağan etmeye karar vermiş.başka bi hikaye anlatayım.

geçen sene fotoğraf çekmeye gittiğimiz tunus'taki metruk evi hatırlayamazsın.yoktun o zaman da.işte o evi yıkmışlar.başka bi hikaye anlatayım.

yaklaşık oniki saat sonra eli yüzü düzgün bi sınava darmadağın bi şekilde gireceğim.bence karşılıklı bi girişme yaşayacağız.sana seni anlatayım.

rasgele konulmuş adından da anlayacağın üzere sen rasgele oluşturuldun.benliğime istemdışı uyguladığım özensizlikten sen de nasipleniyosun.işime gelince yapabilitemi deniyorum,işime gelince oyun üretiyorum,işime gelince görev bilinciyle buraya bişeyler yazıyorum,canım isteyince de şişe üflediğimde ses çıkarmaya dikkat edebildiğim kadar dikkat kesiliyorum.fazlası değilsin.ben senden beklemiyorum,sen de kendinden bekleme.kendimi anlatayım.

kordon bağımı takip edersem en uzak nereye dokunabilirim sence?





spitting venom