18 Ekim 2010 Pazartesi

across


önce şehir beni öper, sonra ben şehri.
sırf bu kadar güzel yağmuru olduğu için bile kendimi emanet edebilirim. iyileşiyorum ya, daha ne isteyim.
bi yol çıktı. yolun sonuna ne kadar var bilmiyorum. merak etmiyorum. hergün farklı yoldan evime geliyorum. hergünüm farklılaşıyor. mutlu muydum eskiden, bilmiyorum. en güzelini düşünmeye kalktığımda ya en yenisi geliyor aklıma, ya çok eskisi. izi olanları biliyorum. bi kısmında olanlar şimdi yoklar, onları görmek için uyumam gerekiyor. bi kısmı esrarengiz. nerde el sallasa, karşılık olarak el sallıyorum. bi kısmı uzak.
böyle zamanlarda ejderhamın varlığına tekrar şükran methiyeleri okuyasım geliyor.sanki sihirli yetenekleri var. sanki beni görüyor. sanki onu görüyorum. biliyorum, büyük sürpriz yapmaya üşenecek. ama bünyemde ilaç etkisi yaratıyor. bu yüzden sıksık unutuyorum; o bir ejderha. bense yenilmesi gerekenim. ama yine de beni balonla evime götürse, hayır demem hemen giderim.



across the universe