18 Haziran 2012 Pazartesi

tend to be a baloon

evet he shot me down
ve i hit the ground tabikine de!

buraya bi ara nasıl artık müzik dinleyemediğimden,
dinlemek istediğimden ama dinleyemediğimden,
nasıl her müzik dinleme teşebbüsümde kendi kendimi evde klip çekerken bulduğumdan,
bu durumun nasıl canımı sıktığından,
sıkıntımın nasıl böğürtü olarak dışarı çıktığından,
nasıl olmayan depresyondan bir türlü çıkamadığımdan,
nasıl olan ilişkimden bittikten sonra haberdar olduğumdan,
kurbağa kalpli ve dokuz canlı bi insan kisvesini aslında nasıl özlediğimden,
sonra kendime bakıp, onu aslında hiç de özlemediğimden,
öte yandan nasıl terliklerimi geçirip koşa koşa gitmek istediğimden ama bu isteği duyumsar duyumsamaz önce kendime sonra ona sinkaflı küfürler sıraladığımdan,
her bi halta nasıl deneysel yaklaştığımdan ve her türlü sayıltımın nasıl 0 değeri verdiğinden,
bi daha kendimi iğrenç hissetme ihtimalim ortadan yok olduğu için nasıl umut saçmalığıyla flört ettiğimden,
nasıl ters köşeyle öpüştüğümden ama sonra kazıyarak kendimi yerden kaldırdığımdan falan bahsedicem. bence çok çok fazla eğlenicez.




no şarkı no müzük