10 Temmuz 2012 Salı

ode to my kedi

seni görmüyorum
biz de seni görmüyoruz
biz beni de görmüyoruz
siz seni kaybetmiş olmalısınız
sen de bizi kaybetmiş olmalısın
siz beni yok etmiş olmalısınız
biz de seni yok saymış olmalıyız
sen beni ne yapmış olmalısın
ben seni sanrılamış olmalıyım
beni gören seni görmüş olmalı
bu yüzden şehirlerde tanınırsan şaşırmamalısın
nerede kalmıştık
nerede kalmışsın
nerede kalmışız
dans ediyordum, sonra uyudum, çok uzun uyudum ve ayılar beni kıskandı, bir uyandım kocaman iki elin arasındayım, sonrasını hatırlıyorum, ama öncesi çok bulanık, en son evim bir kedinin de evi olsun istedim, sonra kedinin annesinin sahibi tabiolur falan dedi, sonra meğersem kandırıkçıymış, çok aradım, ama aradığım kişiye önce ulaşılamadı, sonra numarası kullanılamaz hale geldi -artık kedi de ne yaptıysa-, biraz üzüldüm, çünkü kedi gelince nereye koyacağımı düşünmüştüm, bunu düşünürken üzüntümü nereye koyacağımı düşünürken kendimi buldum, sonra dansım mı değişti -ne olduysa artık- ayaklarım yere dokundu, bir de baktım çok yorulmuşlar, yorgunluğa alışık değiller tabi, yere dokunmayı da sevmiyorlar, uf elleri anlıyorum ama insanın ayaklarını koyacak yer bulamaması çok kötü, sonra ben de hiç durur muyum, uyuyarak karşılık verdim, hiç durmadan ve yorulmadan uyudum, bir süre uyuyup uyanacaktım ama karabasan mı bastı -ne olduysa artık- uyanamadım, madem uyanamıyorum bari uyuyayım diye düşünmüş olmalıyım, bir de uyandım ki her tarafım da tutulmuş, herhalde yanlış pozisyonda uyuyakaldım, ya da üstüm açık kalmıştır, uyuyanın üstüne kar yağarmış, ondan tutuldum demek ki, kedi de gelmedi zaten, papyon sahibi kandırdı beni 
biz de kimiz, üstümüze sağlık falan yağsın






hope there is someone