15 Temmuz 2010 Perşembe

ehemehehehe












bilmeye hakkın var bilog :))







standing next to me

1 Temmuz 2010 Perşembe


ölü evinin önüne ayakkabı konurmuş. gördüğüm en saçma şey; müdahale etmeye gerek dahi duymayacak kadar saçma hem de. giderek özgürleşiyorum, giderek değersizleşiyorsunuz siz, sevgili herşey.
zaman zaman şaşırıyorum, kendi hayatımı gözlemci serinkanlılığıyla gözetliyorum. zaman zaman ağaç gibi oluyorum adını henüz bulamadığım, zaman zaman onu da olamıyorum. sanki dondum ben, sanki yaşaması gereken başka biri. öğrenmem gereken bir şey var; 'ölüm'ü normalize etme pahasına öğrenmem gereken şeyi bekliyorum. yine de herşeyi değersizleştirmekten kendimi alamıyorum. bir de nerede ve nasıl biteceğini düşünmekten. günde üç kez hatırlasam boşluklarımı, günde üç kez ağlayacağım demektir bu! ama kaygılanmıyorum. ağlamak güzel şey, kalbi temizleyen bir şey.

fazla bir şey söylememe gerek yok. dayımı çok özleyeceğim, biliyorum. aklıma geldikçe gözlerim dolacak. tatlı tatlı ağlayacağım. sonra gülümseyeceğim dut ve kestane ağaçlarını düşünerek. ve nasıl olduğunu anlamadan yaşamaya devam edeceğim. çünkü bu böyledir. insanlar gider.
önce gelirler
sonra giderler..




açelya